SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SALAT

<< 267 >>

باب: القسمة، وتعليق القبو في المسجد.

42. Camide Mal Paylaştırmak Ve Camiye Hurma Dalı Asmak

 

وقال إبراهيم، عن عبد العزيز بن صهيب، عن أنس رضي الله عنه قال : أتي النبي صلى الله عليه وسلم بمال من البحرين، فقال: (انثروه في المسجد). وكان أكثر مال أتي به رسول الله صلى الله عليه وسلم، فخرج رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى الصلاة ولم يلتف إليه، فلما قضى الصلاة جاء فجلس إليه، فما كان يرى أحدا إلا أعطاه، إذ جاءه العباس فقال: يا رسول الله، أعطني، فإني فاديت نفسي وفاديت عقيلا، فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم: (خذ). فحثا في ثوبه، ثم ذهب يقله فلم يستطع، فقال: يا رسول الله، مر بعضهم يرفعه إلي، قال: (لا). قال: فارفعه أنت علي، قال: (لا). فنثر منه، ثم ذهب يقله، فقال: يا رسول الله، مر بعضهم يرفعه علي، قال: (لا). قال: فارفعه أنت علي، قال: (لا). فنثر منه، ثم احتمله، فألقاه على كاهله، ثم انطلق، فما زال رسول الله صلى الله عليه وسلم يتبعه بصره حتى خفي علينا، عجبا من حرصه، فما قام رسول الله صلى الله عليه وسلم وثم منها درهم.

 

[-421-] Enes İbn Mâlik (r.a.)'den şöyle nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e Bahreyn'den mal geldi. 'Bunu mescide yığın!' buyurdu. Bu, şimdiye kadar Allah Resûlü'ne gelen en fazla mal idi. Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz için evinden çıktı, bu sırada gelen mal'a hiç bakmadı. Namaz'ı bitirdikten sonra mal'ın yanına geldi. Kimi gördüyse ona biraz verdi.

 

Bu esnada amcası Abbâs çıkageldi ve: 'Ey Allah'ın elçisi bana da ver. Zira (Bedir'de) hem kendim hem de Akîl için fidye verdim' dedi. Allah Resulü: 'Al' dedi.  Bunun üzerine Abbâs, yere serdiği beze doldurmaya başladı. Sonra bezi kaldırmayı denedi, ama başaramadı. 'Ey Allah'ın elçisi birine emret de, sırtıma kaldırsın' dedi. Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: 'Hayır, olmaz' buyurdu. Bu defa 'Bari sen sırtıma kaldır' dedi. Allah Resulü yine: 'Hayır, olmaz' dedi. Sonra Abbâs, aldıklarının bir kısmını dağıttı. Tekrar kaldırmayı denedi. Ama başaramadı. Yine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: 'Ey Allah'ın elçisi! Birine emret de sırtıma kaldırsın' dedi. Rasûlullah: Hayır, olmaz' dedi. Abbâs: 'O zaman sen kaldır' dedi. Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yine: 'Hayır, olmaz' dedi. Bunun üzerine Abbâs aldıklarının bir kısmını geri koydu. Sonra yükünü alıp omzuna koydu ve gitti. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun hırsına hayret ettiği İçin gözümüzden kaybolana kadar arkasından baka kaldı. Son dirhem dağıtılana kadar da, meclisi terk etmedi.

 

Tekrar: 3049, 3165

 

 

AÇIKLAMA:     (Camide mal paylaştırmak); Bu başlık camide mal paylaşmanın caiz oldu­ğunu gösterir. تعليق القبو üzerinde hurma olan dala denir. Bu konuda Sâbit'in "Delâil" adlı eserinde tahriç ettiği bir başka hadis daha vardır. Şöyle ki; "Nebi s.a.v. her bahçeden Mescid-i Nebevi'ye bir hurma dalı asılmasını emretti." Allah Resulü hurma dallarının asılmasını yoksullar için istemişti. Sâbit'in bir diğer rivayetinde ise bu olay şöyle anlatılmıştır: "Gelen malın başında Muâz İbn Cebel duruyordu." Muâz'ın gelen malın başında dur­ması, ya ona bekçilik ettiği ya da dağıtımıyla görevlendirildiği içindir.

 

(Bahreyn'den mal geldi.) İbn EbîŞeybe, Humeyd İbn Hilâl kanalıyla mürsel bir rivayetle, gelen malın Bahreyn için Ön görülmüş haraç olarak Ala İbn el-Hadrami tarafından yollanan yüz bin dirhem olduğunu nakletmiştir. Bu haraç, Nebi s.a.v.'e gönderilen ilk haraçtı.

 

(Hem de Akîl için fidye verdim.) Akîl Ebu Tâlib'in oğlu, Hz. Ali'nin de kardeşidir. Bedir'de amcasıyla birlikte esir edilmişti.

 

Bu hadiste Nebi s.a.v.'in cömertliği bir kez daha or­taya çıkmıştır. O, az veya çok olsun malı hiç önemsemezdi, dönüp ona bak­mazdı bile. Ayrıca bu hadis, devlet başkanının kamu yararına olan malları, hak edenlere geciktirmeden dağıtması gerektiğini gösterir.

 

Bu hadisten çıkarılan sonuçlara, "Cihad Bölümü"nde "Müşriklerden Fidye Alınması" başlığı altında yer vereceğiz. Bu hadisi İmam Buhârî orada özet olarak zikredecektir.

 

Burada bu hadise yer verilmesinin nedeni, Müslümanların ortak malı olan sadaka gibi şeylerin camiye konulabileceğini göstermek içindir. Ancak bunun bir şartı vardır. O da, konan eşyaların namaz gibi camilerin inşa gayesine uygun ibadetlere engel olmaması gerekir. Bahreyn'den gelen malın camiye konması gibi, fitır sadakası olan mallar da camiye konabilir. Ayrıca bu hadisten, insanlara faydalı olan şeylerin de camiye konabileceği anlaşılır. Mesela susayanların İç­mesi için su gibi.

 

Camiye dağıtılmak üzere konan malzeme ile depolamak için konan mallar birbirinden ayırt edilebilir. Depolamak İçin konan mallar, dağıtılacak malların aksine korunur.

 

باب: من دعا لطعام في المسجد ومن أجاب فيه.

43. Camide Yemek Davetinde Bulunmak Ve Daveti Kabul Etmek

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن إسحق بن عبد الله : سمع أنسا قال: وجدت النبي صلى الله عليه وسلم في المسجد معه ناس، فقمت، فقال لي: (أرسلك أبو طلحة). قلت: نعم، فقال: (لطعام). قلت: نعم، فقال لمن معه: (قوموا). فانطلق وانطلقت بين أيديهم.

 

[-422-] İshak İbn Abdullah Enes İbn Mâlik'ten şöyle işittiğini nakletmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i insanlarla birlikte camide otururken buldum. Bana: 'Seni Ebu Talha mı gönderdi?' diye sordu. Ben: 'Evet' deyince, Yemeğe davet etmen için mi?' diye sordu. Ben yine: 'Evet' dedim. Bunun üzerine beraberindekilere: 'Kalkın gidelim' dedi. Cemaat yürümeye başladı. Ben de önlerinde yürüdüm.

 

Tekrar: 3528, 5381, 545, 6688.

 

 

AÇIKLAMA:     (Camide Yemek Davetinde Bulunmak ve Daveti Kabul Etmek); Bu hadis, ziyafet olmasa bile yemeğe davet ile bir kaç kişiye yetecek yemeğe çok kişiyi çağırmanın caiz olduğunu gösterir. Ayrıca davet edilenin, davet sahibinin kızma­yacağını bildiği takdirde beraberinde başkalarını da götürmesinde bir sakınca olmadığını İfâde eder.

 

باب: القضاء واللعان في المسجد، بين الرجال والنساء.

44. Camide Davaya Bakmak Ve Karı-Koca'nın Lian Yapması

 

حدثنا يحيى قال: أخبرنا عبد الرزاق قال: أخبرنا ابن جريج قال: أخبرني ابن شهاب، عن سل بن سعد:

 أن رجلا قال: يا رسول الله: أرأيت رجلا وجد مع امرأته رجلا أيقتله؟ فتلاعنا في المسجد، وأنا شاهد.

 

[-423-] Sehl İbn Sa'd'dan şöyle nakledilmiştir: "Biri Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e Ey Allah'ın elçisi! Adam, karısının yanında başka bir erkeği görürse, onu öldürebilir mi?' diye sordu. Sonra benim yanımda camide iken karı koca birbiriyle lian yaptı.

 

Tekrar: 4745, 4746, 5259, 5308, 5309, 6854, 7165, 7166, 7304

 

باب: إذا دخل بيتا يصلي حيث شاء، أو حيث أمر، ولا يتجسس.

45. Başkasının Evinde İstenilen Veya Gösterilen Yerde Namaz Kılmak

 

حدثنا عبد الله بن مسلمة قال: حدثنا إبراهيم بن سعد، عن ابن شهاب، عن محمود بن الربيع، عن عتبان بن مالك:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم أتاه في منزله، فقال: (أين تحب أن أصلي لك من بيتك). قال: فأشرت له إلى مكان، فكبر النبي صلى الله عليه وسلم، وصففنا خلفه، فصلى ركعتين.

 

[-424-] İtban İbn Mâlik'ten yapılan rivayete göre: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem o'nun evine gelmiş. Ona: 'Evinin neresinde sana namaz kıldırmamı istersin?' diye sormuş. İtban olayı anlatmaya şu şekilde devam etti: "Ona bir yer gösterdim. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekbir getirip namaz'a başladı. Biz de arkasında saf tuttuk. Bize, iki rek'at namaz kıldırdı.

 

Tekrar: 425, 667, 686, 838, 840, 1186, 4009, 4010, 5401, 6423, 6938

 

 

AÇIKLAMA:     Mühelleb şöyle demiştir: "Bu konuda zikredilen hadis, konu başlığının ilk bölümünde belirtilen hükmün ilga edildiğine delalet eder. Çünkü Hz. Peygam­ber nerede namaz kılabileceği hususunda ev sahibinden izin istemiştir." Ibnu'l-Müneyyir de şunları söylemiştir; "İmam Buhârî meselenin araş­tırmaya açık bir konu olduğunu ifade etmek istemiştir. Şöyle ki; davet edilen kimse, gittiği evde dilediği yerde namaz kılabilir mi? Eve girmesi konusunda kendisine verilen izin, evin her tarafını kapsar mı? Nereye oturursa otursun, ne­rede namaz kılarsa kılsın bu umumi izne göre hareket etmiş olur mu? Yoksa nerede namaz kılacağı konusunda izin alması mı gerekir? Zira Allah Resulü izin istemişti. Bu iki İhtimalden ilki daha güçlü görünmektedir. Evet, Allah Resulü izin istemişti. Çünkü ev sahibi namaz kıla­cağı yeri mübarek kabul etmek için Onu davet etmişti. Bu yüzden namaz kılmak için ev sahibinden, bu amacına uygun yeri göstermesini talep etmişti. Kendisi için namaz kılacak olanlar, genel izne göre hareket eder­ler." Kanaatime göre ev sahibi, namaz kılacak yeri gösterirse, bu umumi izin tahsise uğramış demektir.